“Pozitif duygu” kavramı, uzun süredir psikologlar tarafından basit bir şekilde incelenmeye çalışılmakadır: bu anlayışa göre mutluluk spektrumun bir ucunda, mutsuzluk ise diğer ucundadır. Yani, ya mutlusunuzdur, ya da mutsuz.
Davranış bilimi, bilişim, fizyoloji, beyin kimyası gibi alanlarda araştırma yapan Michelle Shiota ve arkadaşları (2017) bu görüşe meydan okumaktalar. American Psychologist adlı dergide yayınlanan incelemelerinde, pozitif duygunun sadece bir değil, en az dokuz farklı deneyimden meydana geldiğini ve bunun sonucunda davranış ve düşüncelerin farklı şekillerde etkilendiğini iddia etmekte. Bu yazımda Shiota ve ekibinin yayınladığı bu makaleyi özetleyip, 2018 yılında kendinize hediye edebileceğiniz dokuz çeşit mutluluktan bahsedeceğim.
Klasik görüşe göre, eğer “pozitif hissediyorsanız”, fazla düşünmek istemezsiniz. Yaptığınız şey işe yarıyorsa neden düşünesiniz ki ? Shiota ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada, üniversite öğrencilerine tartışmalı bir konu (mezun olmadan önce, öğrenciler bir takım çok kapsamlı sınavdan geçmelidirler; bu fikir öğrencilerin hevesli olacakları bir fikir değildir) üzerine zayıf veya güçlü argümanlar sunulmuş.
Eğer “pozitif” ruh halindeki katılımcılar fazla düşünmüyor ise, argümanın kalitesini önemsemeyip, duydukları argümanların sayısına odaklanmaları beklenmiş (zira dokuz kötü argüman, dokuz iyi argüman kadar ikna edicidir). Katılımcılar neşeli, coşkulu ve memnun oldukları zaman ortaya çıkan tablo tam olarak buydu. Fakat, katılımcılar huşu içinde veya sevecen hissettiklerinde, yüksek kaliteli argümanlar tarafından daha kolay ikna edilebilmekteydiler (kötü bir ruh hali içinde olan kişilerin yapmasını bekleyeceğiniz şekilde).
İşlevsel olarak sonuçlar mantıklıydı. Huşu içinde olduğunuz zaman, zihniniz yeni bilgiye açık ve o bilgiyi dikkatli bir şekilde işlemeye hazırdır. Şefkatli hissettiğiniz zaman, yardıma muhtaç küçük çocuklarla ilgilenebilirsiniz. Eğer, neşeliyseniz, işler yolundaysa ve eğleniyorsanız, neden niye diye sorasınız ki?
Shiota ve arkadaşları, bütün pozitif duyguların ortak bir atadan geldiğini iddia etmekte,. Bu genel ödül sisteminin atalarımıza arzu ettikleri yiyecekleri kovalamalarında da (dinozor çağından önce bile) yardımcı olduğu evrimsel bilim dalları tarafından sıkça bahsedilen bir konu.
Beklenen ödül iç açıcı ise, beynin mezo-limbik bölümünde Dopamin infilakı yaşanır, yaşanan infilak coşkulu bir bekleme, veya “isteme” durumu yaratır. Kişi, bu genel pozitifliği hissettiği zaman, dikkati odaklanır, ve dikkat alanının merkezinde olan kişileri ve objeleri daha kolay hatırlar. Shiota ve arkadaşları, çeşitli pozitif duyguları ve kanıtlarını incelediler.
Gurur
Insanlar önemli ve sosyal olarak değerli buldukları bir vazifede başarılı oldukları zaman gururlu hissederler. Shiota ve arkadaşları gururu serotonin ve Dopamin aktivitesine bağlayan kanıtları değelendirdiler. Wai ve Bond (2002) tarafından yapılan bir çalışmada deneysel olarak yükseltilmiş serotonin seviyesinin, kişide kendinden emin ve iddialı davranışlara sebep olduğu fark edilmişti. Jessica Tracy ve Robins (2007) ise türler arasında Serotoninin hakimiyet ve gurur ile bağlantılı olduğuna dair genel bir eğilim olduğunu önermekte. Beyindeki Serotonerjik sistem, uyku döngüsü (Portas, Bjorvatn, & Ursin, 2000) ve hafıza (Buhot, Martin, & Segu, 2000) gibi işlevleri destekler.
Nasıl gururlanabilirim? Zor olacağını düşündüğünüz, fakat bir şekilde başarı elde edebileceğiniz bir aktivite seçin, ve bu aktiviteyle uğraşın. Uzun bir koşuya çıkın, bişeyler boyayın, zor bir projeyi tamamlayın veya ihtiyacı olan birine yardımcı olmaya çalışın. Başarıya ulaştığınız zaman kendiniz dışında birinden tebrik beklemeyin.
Şehvet.
Üreme başarısı için gerekli olan bu duygu, gururdan çok daha farklı bir fizyolojik kalıpla ilgilidir, türler üzerinde yapılan araştırmalar testosteronun cinsel uyarılımı teşvik etmede önemli bir hormon olduğunu göstermekte, ve bu iddia erkekler de olduğu kadar kadınlar için de geçerli ( Testosteron üretmek için testise gerek yoktur, dişiler de adrenal bezlerinden testosteron üretebilir) (Dabbs & Dabbs, 2000).
Nasıl arttırabilirim? Bunu da mı ben söyleyim? 🙂
Duyusal haz, sevgi bağı, ve minnettarlık.
Gurur ve şehvet istediğimizi almamızı telkin eden, iştah açıcı duygularken, bazı pozitif duygular ise yaşadığımız andan zevk almakla ilgilidir. Ev yapımı güzel bir limonata içerken, beynimizdeki opioid reseptörleri atkifleşir; aynı reseptörler eroin, kodein ve morfin gibi maddelerin kullanımından da aktifleşmektedir. Shiota ve arkadaşları Opiod nörotransmitterlerinin sevdiğimiz kişilerden ayrılmanın veya reddedilmenin sıkıntısını hafifletmekte yardımcı olduğuna dair bulguları da değerlendiriyor. Bu sistem minnettarlık hissettiğimiz zamanlarda da aktif olabilir.
Duyusal hazzı nasıl arttırabilirim? Kendinizi sevdiğiniz bir yemekle ödüllendirin, veya sevğdiğiniz bir grubun konserine veya izlemek istediğiniz bir filme gidin. Kendinizi şımartın, ne kadar değerli olduğunuzu unutmayın.
Sevgi bağını nasıl arttırabilirim? Ailenizden birine veya yakın bir arkadaşınıza sarılın, önemsediğiniz biri için güzel bir yemek hazırlayın ve karşınızdaki kişiye sizin için ne kadar değerli olduğunu hissettirin. Sosyal ilişkiler hiçbir zaman tek taraflı değildir, değer verdiğiniz kadar değer görürsünüz.
Nasıl daha minnettar olabilirim? Hayatınıza pozitif etkisi olduğunu düşündüğünüz birine bir mektup yazın, veya minnettar olduğunuz şeylerin bir listesini yapın ve yakınınızdaki kişilerle paylaşın. Ayağınızı yerden kesen arabanıza veya teknolojiyi parmak uçlarınıza getiren akıllı telefon ile başlayabilirsiniz.
Oyun ve eğlence.
Shiota ve arkadaşlarına göre, oyun oynamak eğlence dışında yeni becerileriler kazanıp kendimizi geliştirme şansı sunar. Gerek bowling oynamak, gerek okçuluk, beyinde, cerebral korteksin altında outran bir grup yapıyı (bazal gangliya) aktifleştirir, bu yapı bol miktarda kannabinoid reseptörü barındırır. Kannabinoid reseptörleri, ruh hali, iştah, ve acı hissi gibi fizyopsikolojik fönksiyonlarda büyük rol oynar.
Nasıl arttırabilirim? Aile ve arkadaşlarınızdan size komik bir fıkra anlatmasını isteyin, uçuk kıyafetler giyerek kendinizi ve çevrenizdekileri eğlendirin, komik şarkılar dinleyin/söyleyin.
Memnuniyet ve sevecenlik.
Büyük bir tabak, lezzetli bir yemek yediğiniz ve buna takiben keyifli bir şekilde tok hissettiğiniz zaman, Oksitosin (Oxytocin) hormonu hoş bir tamamlanmışlık hissi yaratır, Shiota ve arkadaşları bunu memnuniyet olarak değerlendirmiştir. Oksitosin, “sevgi hormonu” olması ile övgü toplasa da, bu biraz abartılmış bir ifadedir, Oksitosin aktivitesi sevgilinizin gülüşünden veya bir bebeği kucaklamaktan tetiklenebilir. Memnuniyet, simpatik savaş veya kaçış (fight or flight) sisteminin kısılmasından ve daha zen olan parasempatik sinir sisteminin yönetimi üstlenmesinden kaynaklanır.
Nasıl daha memnun/sevecen olabilirim? Zorlayıcı bütün iş projelerini, ödevleri ve sorumlulukları unutun. Rahatlatıcı bir müzik açın, ve ılık bir duş alın. Duştan sonra, yatağa gidin ve sevdiğiniz bir kitap veya dizi eşliğinde kendinizi battaniyenin altına gömün, eğer kompülsif zihninizi neden başarı elde etmediğiniz veya mutlu olamadığınıza dair düşünceler ile size rahatsız ediyorsa, sizi rahatlatan/mutlu eden şeyleri aklınızdan geçirerek rahatlayın.
Bulgular kesinlik taşımasa da, bazı iddialar gayet net. Pozitif duygu tek bir konseptten oluşmamaktadır. Gururlu, minnettar, sevecen veya memnun hissettiğimiz zaman vücut ve beynimizden geçenler farklı sonuçları olan farklı deneyimlerdir. Shiota ve ekibi, makalelerini cevaplanmayı bekleyen bir takım soru ile bitiriyor. Sorulan ilginç sorulardan biri ise:
Psikoterapistler geleneksel olarak çeşitli negatif duyguları azaltmaya çalışmışlardır, fakat belki de bazı psikolojik problemleri çözmek için çeşitli pozitif duyguları arttıran tedavi yöntemleri daha başarılı olabilir mi?
Uyarı.
Yazımı bir uyarı notu ile bitireceğim, her gün mutlu olmaya çalışmak abesle iştigaldir. Kronik olarak mutluluk aramanın kişiyi mutsuz edeceğine gösteren çalışmalar mevcuttur (Gruber, Mauss & Tamir, 2011). Aynı şekilde ara sıra kötü hissetmenin iyi olduğunu gösteren çalışmalar da rastlamak mümkündür (Forgas, 2013).
Referanslar
Dabbs, J. M., & Dabbs, M. G. (2000). Heroes, rogues and lovers: Testosterone and behavior. New York: McGraw-Hill.
Gruber, J., Mauss, I. B., & Tamir, M. (2011). A dark side of happiness? How, when, and why happiness is not always good. Perspectives on Psychological Science, 6, 222–233.
Forgas, J.P. (2013). Don’t worry, be sad! On the cognitive, motivational, and interpersonal benefits of negative mood. Current Directions in Psychological Science, 22, 225–232.
Shiota, M. N., Campos, B., Oveis, C., Hertenstein, M. J., Simon-Thomas, E., & Keltner, D. (2017). Beyond happiness: Building a science of discrete positive emotions. American Psychologist, 72(7), 617-643.
Tracy, J. L., & Robins, R. W. (2007). Emerging insights into the nature and function of pride. Current directions in psychological science, 16(3), 147-150.
Wai, S. T., & Bond, A. J. (2002). Serotonergic intervention affects both social dominance and affiliative behaviour. Psychopharmacology, 161(3), 324-330.