Yeni rakamlar, mahkumların daha önce olmadığı kadar aşırı doz madde (uyuşturucu) kullandığını gösterirken Birleşik Krallık hapishane yetkilileri güçlü uyuşturucular ile ıslatılmış giysilere el koyuyor.

Hapishane yetkilileri giderek artan bir şekilde yüksek derece toksik kannabinoidler (yaygın ismiyle bonzai ve güçlü bir yatıştırıcı olan etizolam) emdirilmiş çeşitli çamaşırlar ele geçiriyor. Mahkumlar kıyafetlerdeki, emdirilen maddeleri ekstre edip iplikleri kaynatarak psikoaktif çay elde ediyor ya da uyuşturucuyla ıslatılmış malzemeyi tüttürüyor.

Psikoaktif madde emdirilmiş çamaşırlar, mahkumlar ve yetkililer arasındaki uzun soluklu saklambaç, oyununun son taktiği.

HAPİSHANEDE DE OLSA BİR ŞEKİLDE ERİŞİM SAĞLANIYOR

Pek çok uyuşturucu; ziyaretçiler, yozlaşmış hapishane personeli ve yeni mahkumların kaba etine saklanmış plastik kapsüller yoluyla hapishaneye ulaşıyor. Bununla birlikte mahkumlar maddeleri mektup ve resimlere emdirmek, ölü martıların içine koyup duvarın üstünden fırlatmak, ‘drone’la uçurmak ve uyuşturucu kuryesi kediler gibi bir dizi farklı yöntem bulmuşlardır.

Psikoaktif maddeleri giysilere yedirme taktiği, İskoçya’daki hapishane sistemi genelinde olduğu gibi İngiltere ve Galler’deki HMPs Leeds, Doncaster, Rochester ve Wrexham hapishanelerinde de keşfedildi.

İskoçya hapishane servisinden bir sözcü VICE World News’e verdiği röportajda “Giderek daha fazla miktarda uyuşturucu emdirilip hapishaneye gönderilmiş çorap, iç çamaşırı, havlu ve kot pantolon ele geçirdiklerini” söylüyor.

MEKTUPLAR İÇİN ÇÖZÜM BULUNDU: FOTOKOPİ

Giysi ıslatma yöntemi, yetkililerin mahkumlara uyuşturucu emdirilmiş mektup ve resimler geldiğini fark etmesinden sonra uygulanmaya başlanmış. Ağustos 2020 ile Temmuz 2021 tarihleri arasında, cezaevlerinde yasa dışı madde testi pozitif çıkan 8.869 mektup tespit edildi. Hapishane şimdilerde orijinallerini vermek yerine, mail ile gönderilen mektup ve resimlerin fotokopilerini basıyor.

İskoçya Adalet Bakanı Keith Brown, uyuşturucuyla ilgili olaylarda ve acil durumlarda önemli bir düşüş olduğuna dair erken belirtiler olduğunu söyledi.

İskoçya Adalet Bakanı Keith Brown

Holyrood Adalet Komitesine verdiği ifadede, ekimde 248, kasımda 305 ve aralıkta 131 uyuşturucu olayı yaşandığını belirtti.

Brown, mahkumların fotokopi uygulamasına karşı tutumunun başlangıçta düşmanca olduğunu ancak sonraları çok daha destekleyici hale geldiğini söylüyor:

“Bence bu, psikoaktif maddelerin mahkumlarda yaygınlaşmasından kaynaklanan zorbalık ve tıbbi sonuçların mahkumları doğrudan etkilemesiyle açıklanıyor.”

Fotokopi yöntemi başlarda işe yarasa da mahkumlar yeni yöntemler bulmakta zorlanmıyor…

ÇAMAŞIRLARDA UYUŞTURUCU TESPİTİ ZOR

İskoçya hapishanelerindeki eşyalara uyuşturucu testi uygulayan Dundee Üniversitesi Leverhulme Adli Bilimler Araştırma Merkezi’nde yürütülen bir çalışma, uyuşturucuların sonradan içmek ve tüttürülmek üzere bitkisel materyallere, kâğıda, çamaşırlara ve diğer materyallere aktif dozlarda nüfuz ettirilebileceğini söylüyor. Gündelik malzemelerin sentetik kannabinoid ve etizolam ile emdirilmesi, bunların cezaevi yetkilileri tarafından tespit edilmesini zorlaştırdığı belirtiliyor.

Brown, hapishanede geçen yıl etizolam ile ilişkili doğrulanmış beş ölüm olduğunu belirtiyor.

Denetim kurulu tarafından ekim ayında HM Rochester Hapishanesi’nde gerçekleştirilen rutin bir inceleme, bir kısmının uyuşturucu emdirilmiş olduğu tespit edildikten sonra boxer şort ve çorapların rutin olarak test edilmesi nedeniyle mahkumların aileleri tarafından gönderilen giysilerin ellerine geç ulaşmasından şikayetçi olduğunu tespit etti.

Hapishane uyuşturucu piyasasında uzmanlaşmış, Manchester Metropolitan Üniversitesi’nde suç bilimci Rob Ralphs, İskoçya’da yetkililerin sıkça -hapishane dışında rekor ölümlere yol açan-  etizolam emdirilmiş giysi ve nevresimlere rastladıklarını söylüyor. Ayrıca mahkumların uyuşturucu emdirilmiş giysileri parçalara ayırdığını ve su ısıtıcısında kaynatıp buna da “etizolam çayı” adını verdiklerini söylüyor:

“Adli kimyagerler kağıttaki maddeleri tespit etmenin yolunu geliştirdikten ve yetkililerin maillerin fotokopisini almaya başlamasından sonra bonzai ve etizolam gibi benzodiazepinlerin hapishane binasına giysi ve nevresimlere emdirilerek girdiğini duymaya başladık.”

Suç Bilimci Rob Ralphs

KONULAN ENGELLER, DAHA TEHLİKELİ MADDELERİN KULLANIMINA YOL AÇIYOR

“Bu, hapishane personeli ve mahkumlar arasında oynanan ve farelerin apaçık kazandığı bir kedi-fare oyunu” diyor Ralphs. Hapishanenin uyuşturucu önlemlerinin mahkumları ancak daha tehlikeli maddeler kullanmaya ittiğini belirtiyor:

“Hapishanede uyuşturucu kullanımını azaltmak amacıyla zorunlu uyuşturucu testlerini uygulamaya başlayalı 25 yıldan fazla oldu. Bu süre boyunca, tespit edilmesi 30 günden fazla süren kenevire kıyasla 48 saatten kısa sürede tespit edildiğinden mahkumların esrardan eroine geçtiğini gördük. Sonrasında koku ya da mevcut uyuşturucu testleriyle tespit etmesi zor olan sentetik kannabinoidlerin hapishanenin uyuşturucu tercihi olarak değiştiğine şahit olduk.”

 Dumansız (smoke-free) hapishane politikası 2018’de yürürlüğe girdiğinde, bu ot görünümlü bitki karışımından, ot için yapılan hücre aramaları ve güvenlikten saklamada daha kolay bir yol olan uyuşturucu emdirilmiş kâğıda geçişe yol açtı:

“Geçen 25 yılda öğrendiğimiz şey; mahkumların yaratıcı olduğu ve güvenlik müdahalelerinin etrafından dolaşmanın yeni yollarını buldukları, hapishanede uyuşturucu kullanımını önleme girişiminde bulunmak sonuçsuz kalıyor, bu uygulamalar kullanıcılara daha fazla zarar gelmesine ve hapishanede daha fazla karışıklığa neden olurken anlaşılan hapishanede ilaç kullanımında hiçbir azalmaya neden olmuyor.

Uyuşturucular kâğıt ya da giysilere serpiştirilip bu şekilde tüketildiklerinde, tüketilen madde miktarını ölçmek kullanıcılar için çok daha zor oluyor. Bu da hapishane ortamında uyuşturucu kullanımını öngörülemez ve tehlikeli yapıyor.”

Hapishaneler ve Denetimli Serbestlik Ombudsmanlığı’na göre (Prisons and Probation Ombudsman [PPO]) hapishanedeki uyuşturucu ölümlerinin büyük çoğunluğu bonzai ile bağlantılı.

PPO

Hapishanedeki uyuşturucu ölümleri hakkında PPO’dan alınan en son veriye göre, bir önceki beş yılda hapishanede uyuşturucuyla bağlantılı 66 ölüm soruşturması başlatıldı. Yine aynı veriler, geçtiğimiz beş yılda uyuşturucuyla bağlantılı ölümler üzerine 203 soruşturma başlatıldığını gösteriyor.

PPO’nun aktardığına göre bonzai kalp ritmini hızlandırma, kan basıncını arttırma, kalbe giden kan akışını ve solunum hızını azaltma ve kusmaya neden olabildiği için sağlıklı mahkumları öldürüyor.

Sentetik kannabinoid kullanımı yaygın olarak genç suçlular ve hapishane dışındaki evsizler ile ilişkilendirilir. Ancak madde; bağımlılık, sağlık acil durumları, şiddet, zorbalık ve borçlanmada keskin artışa sebep oldu.

Hapishane Memurları Birliği, bonzai kullanımının fazla tehlikeli bir seviyeye ulaştığını ve Birleşik Krallık hapishanelerinde kaosa neden olduğunu açıkladıktan sonra bir eylem çağrısında bulundu. Devlet hapishanesi denetim kurulu bonzaiyi “hapishane sisteminin emniyet ve güvenliğine en ciddi tehdit” olarak tanımlıyor.

Uyuşturucular, anlamlı aktivite yokluğu nedeniyle hapishanede popülerdir. Bu da hapishanede üretken olmanın, mahkumların dışarı salındıktan sonra yeniden suç işleme oranını düşürdüğünü gösteren bir araştırmaya karşın Birleşik Krallık hapishaneleri ve diğer birçok hapishanede gözlenen bir sorundur.

Hapishane İyileştirme Vakfı (Prison Reform Trust) Müdürü Peter Dawson, Birleşik Krallık hapishanelerindeki bonzai salgınının çözümünün sadece içeri sokulan uyuşturucuyu durdurmaya çalışmakla alakalı olmadığını söylüyor.

“Talebi azaltmak daha büyük bir sorun. Bu, mahkumlara uyuşturucu kullanmamaları için sebepler vermekle alakalı. Örneğin; dolu ve yararlı günlük bir rutin, aileleriyle kolay iletişim, madde istismar problemi olsun olmasın iyi ruh sağlığı desteği, zinde olma ve zinde kalma şansı ve muhtemelen en önemlisi gelecek için biraz umut.”

ENGİNYORUM

Uzun yıllar boyunca uyuşturucu ile verilen mücadelede ulaşılan son noktada, hapishane mahkumlarının kafalarını ‘güzelleştirmeleri’ için zarar profili yüksek maddeleri giysilere ‘emdirdiklerini’ görebiliyoruz…

 Birçok yazıda bahsettiğimiz üzere, uyuşturucu ile verilen mücadele yöntemleri ya daha çok zarara neden olmuş ya da çözüm üretmemiştir. Halihazırda ‘düşmüş’ bireylere yardım etmekten öte onları daha tehlikeli maddelere yönlendirmek ne denli doğrudur?

Kaynak: https://www.vice.com/en/article/pkpx9b/prisoners-are-getting-high-on-underwear-soaked-in-drugs