Uyarı: Bu makalenin yazarı hiçbir şekilde kratom kullanımını önermemektedir. Kratom, Türkiye ve pek çok ülkede yasaklı bir madde olup kullanılması durumunda tıbbi ve yasal sıkıntılarla karşılaşabileceğiniz bir maddedir.
Kratom nedir? Bu konuyla ilgili yazıyı okumak için tıklayınız.
Denver Toplum Sağlığı Dairesi’nden sonra, ABD Gıda ve İlaç İdaresi Başkanlığı da insan tüketimi için kratom satışını yasakladı. Üç yıl önce yasal olup, kolayca erişilebilen bu madde artık ABD ve dünyanın (8 ay önce Türkiye dahil olmak üzere) birçok yerinde yasaklandı.
Bu bitki bazlı ağrı kesicinin savunucuları, çoğu kişinin kratomun eroin de dahil olmak üzere güçlü opioid (afyon türevleri) bağımlılıklarını atlatmalarına yardımcı olduğunu belirtiyorlar. Bu iddialar, Portland’da yeni açılmış bir rehabilitasyon servisinin müdürü olan Roxanne Gullikson’un da söylemleri arasında bulunuyor. Gullikson’un Greener Pastures adlı resmi ve kapsamlı bir bağımlılık rehabilitasyon merkezindeki tedavi rejiminin bir parçası olarak kenevirle birlikte kratom kullanıyor. Bu merkez, danışanlara yataklı tedavi ve detoks gibi hizmetler de sunuyor. Gullikson’a göre, Denver’ın yasağı hem haksız hem de potansiyel olarak zarar verici.
Gullikson, yasak için “zahmet yaratacak bir uygulama” diyor. “Aşırı doz yüzünden ölüm oranlarının artmasıyla, tüm seçenekleri masaya koymamız gerekiyor ve kesinlikle toksik ve öldürücü olmayan bir maddeyi seçeneklerden çıkarmak hiç de mantıklı değil. ”
Federal hükümetin ise daha farklı bir bakış açısı var.
Nitekim, Amerikan Uyuşturucu ile Mücadele İdaresi, 2016’da kratomu yasadışı madde olarak sınıflandırmadan önce bu maddeyi birinci sınıf bir narkotik olarak sınıflandırmak için adımlar attı. Yaklaşık 140.000 kişi Narkotik’in (DEA) önerisine karşı bir Beyaz Saray dilekçesi imzaladı ve 51 ABD senatörü ve temsilcisi bir grup DEA idarecisine ve Chuck Rosenberg’e protesto mektubu gönderdi.
Ancak Kasım ayında, Denver yasağını uygulamadan hemen önce, FDA Komiseri Scott Gottlieb “kratom içeren ürünlerin kullanımıyla ilgili olarak 36 kişinin ölümüne işaret ettiği” bir sağlık bildirisi yayımladı.
Kratom savunucuları, mağdurlar sisteminde bulunan diğer maddelerin ölümlerden gerçekten sorumlu olduğunu savunarak bu rakamları eleştirdiler. Gullikson, kratom’u eroin ve diğer maddelerin kullanıcılarının bırakmayı istedikleri maddelerden neredeyse sonsuz derecede daha az bağımlılık yarattığını düşünüyor. Gullikson maddeden o kadar emin ki bu maddeyi ‘dost canlısı semtinizde Starbucks’ta servis edilen içecekler’ ile denk tutuyor.
Gullikson, ayrıca, kratom için şu ifadeleri kullanıyor:
“Bazı insanlar iki basit nedenden dolayı kratoma bağımlı olabilir. Birincisi bu madde işe yarıyor ve insanoğlu, işe yarayan her şeye doğal olarak bir ilgi duyuyor. Ama aynı zamanda kratom kahve ailesindeki bir bitki ve kahvenin de bağımlılık yaratan etkileri olduğu söylenebilir.
Kratom’u dikkatli kullanmıyorsanız, buna tolerans oluşturabileceğiniz faktörler var – eğer çok kullanıyorsanız, daha yüksek miktarlara ihtiyacınız var. Ama şahsen her gün yüksek dozda kratom alan insanları tanıyorum ve onlara hayatlarını geri vermekten başka bir şey yapmıyoruz çünkü onları bağımlılara dönüştüren ilaçları kullanmıyorlar. Bunu hiçbir şekilde kratom kullanıcıları ile görmüyorsunuz.”
Ron Figaratto, Gullikson’un kocası ve Greener Pastures program direktörü. Peki, Figaratto tarafından geliştirilen tedavi yaklaşımında kratom nasıl kullanılıyor?
Figaratto, bu soruyu, “Kratom, semptomların en şiddetli olduğu akut opioid yoksunluğunun ilk aşamalarında devreye giriyor” diye cevaplıyor.
Gullikson’un kocası ve program direktörü Ron Figaratto ile birlikte çalıştığı Greener Pastures tarafından geliştirilen tedavi yaklaşımında kratom nasıl kullanılıyor?
“Danışanlar en şiddetli semptomları gidermek için kratom kullanıyorlar ve opioid yoksunluğunda gelen ağrı ve mide sorunlarını hafifletmeyi hedefliyorlar. Bunun sonucunda opioid yoksunlugu ve sistemlerinde hiçbir şey bulunmadıkları detoks sürecinin bir parçası olan ilk aşamalarda harika çalışıyor.”
Figaratto, “başlangıçta, biraz paradoksal görünebilecek yüksek doz kratomla başlıyoruz” diye devam ediyor.
Sonrasında aktardıkları ise dikkat çekici:
“FDA onaylı bir yaklaşım değil; her insana özgü ve özgün. Ancak yüksek dozlarda, kratom bitkisel olsa da, afyonlardan elde ettikleri etkiyi en yakın şekilde kopyalıyor. Beyindeki delta opioid reseptörlerine bağlanır ve vücudu rahatlatır, zihni rahatlatır ve akut yoksunluk belirtilerini hafifletir. Ve daha yüksek dozlarda, afyonlardan erken iyileşmede tipik olan bağımlılık yan etkilerinden de kaçınıyor.”
Danışanlar iyileşmeye doğru ilerlerken Gullikson, “amacımız bu dozu düşürmek – zamanla azaltmak, böylece bir kişi buna bağımlı hale gelmiyor. Kratom, Methadon veya Buprenorphine gibi opiatların yerine geçemiyor. İnsanlar bir kez akut yoksunluk aşamasını geçtiklerinde, keneviri protokole sokuyoruz” diyerek bağımlılar için planlanan iyileşme sürecinde varılacak noktaya vurgu yapıyor.
Kenevir devreye girdikten sonrası…
“Bitkiden elde edilen uçucu yağları tentür formunda sunuyoruz. Kenevir bir nöro-koruyucudur; ilaç kullanımıyla gerçekten tahrip olmuş yeni beyin aktivitesini korumaya ve üretmeye hizmet eder. Kratom dozu düşerken, her birey için en tedavi edici miktarı bulana kadar kenevir dozunu arttırmaya çalışıyoruz. Zor olabilir, çünkü literatürde kendi deneyimlerimizden başka çok az kaynak var – Maine programında bakıcı olarak dört-beş yıl. Fakat bütünsel bir yaklaşım benimsemekte büyük başarı elde ettik – tamamen kişiyi eşsiz bir birey olarak değerlendiriyoruz.”
(Hafiften reklam kokusu geldi mi size de? 🙂 )
Gullikson, Kratom’un gelecekte hastaneye yatırılan eski bağımlılara da faydalı olabileceğini öne sürüyor.
“Birçok eski eroin bağımlısı kollarında morfin pompasıyla uyanmayı gerektirecek bir operasyona karşı çekimser, hastalar bağımlılığa geri göndermelerinden korkuyorlar ve bu defalarca yaşanmış bir olay örneğidir.”
ABD’deki birçok doktor daha önce şuna benzer bir bahane duymuştur:
‘Ben opioid kullanamam. Tehlikeli olur.’
Bu nedenle, ağrılarını gidermek için hazırda kratom tedarik edilmesi çok önemli. Bu yüzden doktorlar ve hastaneler bu endişelere sahip hastaların nasıl tedavi edilmeleri gerektiği konusunda bilgilendirildi. Federallerin neden “anti-kratom” olduklarına gelecek olursak eğer bu konu için Gullikson, “bunu siyasi bir duruştan fazlası olarak görüyorum, pek çok gıda ve botanik FDA onaylı değildir çünkü bir bitki üstünden kolayca para kazanılamaz. Para orada değil, çünkü hiçbir ilaç firması patentini alamaz ve milyonlar kazanamaz ” ifadelerini kullanıyor.
Aynı zamanda, Gullikson, kratom kullanmayı düşünenlerin önce bazı sağduyulu adımlar atmalarını öneriyor. Kratomun kaynağını bilmelisiniz: Testin yapıldığı yerden laboratuvar sonuçlarını alın ki saflığını ve etkinliğini öğrenin. Herhangi bir esrar ürününde olduğu gibi, terapötik dozunuzu bulmak için düşük başlamalı ve yavaş gitmelisiniz. “Sizin için iyi sonuç verecek bir dozu geçmek istemezsiniz.”
Tabii ki bunlar Kratom’un yasal olduğu bir ülkede yaşıyorsanız geçerlidir, aksi takdirde bu ve benzeri yasaklı maddelerden uzak durmak mantıklı bir hareket olacaktır.