Geçtiğimiz günlerde, Cebelitarık hükümeti “büyüyen” uyuşturucu sorunu ile etkili bir şekilde başa çıkabilmek için kapsamlı stratejik bir yaklaşım açıkladı.

Mevcut hükümet, birçok ülkenin deneyip faydasını gördüğü dekriminalizasyon yöntemini deneme taraftarı olmakla birlikte bazı politikacılar bu kararı “tehlikeli bir deney” olarak nitelendirdi. Cebelitarık hükümeti ise madde bağımlılığının “halk sağlığı sorunu” olarak görülmesi gerektiği konusunda ısrar ederek, kullanıcıları küçük suçlardan ve cezaevinin “kısır döngüsünden” kurtarmayı hedeflediklerinden söz etti.

Mevcut hükümet, Fabian Picardo’nun uyuşturucu politikasına “bekle ve gör” yaklaşımı kullanmakla suçlaması sonrasında tepki verdi.

Cebelitarık hükümeti, devlet kaynaklarını rahatlatmak ve uyuşturucu sorununun üstesinden gelmenin yolunu; daha az cezai yaklaşıma odaklanmak olduğunu düşünmekteydi. Bunun için de bazı psikoaktif madde miktarlarının tasarrufunun hoş görülmesi gerektiğini belirtmiş buna ek olarak “Karmaşık ve çok yönlü” bir sorunu ele almak için politikalar oluşturmadan önce ayrıntılı kanıtlar toplamayı ve uzman tavsiyesi almayı planlamaktaydı.

Her ne kadar muhalefetteki partiler, “Başbakan, Cebelitarık’ta tehlikeli bir madde deneyi başlatmaya çalıştığını söyleyecek konumda değildir” deseler de dekriminalizasyon yolunda emin adımlarla yürüyen Cebelitarık hükümeti; “Söylenenleri bükmek, statükoyu korumak ve problemleri halının altına süpürmek, tehlikeli ve sorumsuz bir tutumdur” diyerek duruşlarını belli etmektedir.

Cebelitarık’ta madde bağımlılarıyla ilgilenen sivil toplum örgütleri, bağımlılarla sürekli “yakın temas” içinde bulunduğunu ve bundan dolayı ilk elden kanıtlara sahip olduğunu söyledi. Buna ek olarak, dekriminalizasyon konusunun hak ettiği öneme sahip olmadığı ve bunun sonucunda toplumdaki birçok insanın günlük olarak acı çektiğini yineledi.

Cebelitarık hükümeti, “Çoğu kişi bu durumun tamamen farkında ancak Hükümet uzun süredir bu konuyu seçim kazanımlarını maksimize etmek için görmezden geliyor” diyor:

“Halk, olumlu sonuçlar veren ve uyuşturucu kullanımının zararlı etkilerini tamamen sona erdiren bir sistem istiyor.”

Konu bağımlılık olduğu zaman birçok yanlış anlamaya rastlamak mümkün. Tıpkı psikolojik problemlerde olduğu gibi, madde bağımlılığı da hayat boyu nüksetme riski olan bir durumdur.

“Yaklaşık sekiz yıl sonra, ülkedeki bağımlıların geldiği durum ortada olmakla beraber daha önceki hükümetler bu konuda herhangi başarılı bir sonuç elde edememiştir. Bizler herhangi bir verinin olup olmadığını sorgulamaktayız.”

Bakın, ben bizim ülkemizde şu böyle, bu şöyle diye dram yaratmaya çalışmıyorum ama madde bağımlılarına karşı olan haksız muamelenin farkında değil misiniz?

Bu dillerden düşmeyen rehabilitasyon merkezine ne oldu? Sizce o merkezi bekleyen kişiler ne durumda? Tedavi olmadıkça bu kişiler madde kullanımından dolayı hapse girme riski altında. Hapse girdikten sonra ise iş bulamama/topluma uyum sağlayamama da söz konusu. Peki sonra?

Sonrası hoş değil…

Mevcut Cebelitarık hükümeti, uyuşturucu bağımlılığı sorununun, yasal bir sorun olduğu kadar halk sağlığı sorunu olduğunu da söylüyor…

Mevcut hükümet, bu insanların adli sicil kayıtlarına bağlı olarak işsiz olduklarını belirterek, hapis ve küçük suç döngüsünde sıkışıp kalmalarındansa topluma yeniden katılmalarına fırsat yaratarak saygı ve destek üzerine odaklanılmasını savunmaktadır.

2016 yılında ‘Bakış Açısı’ adlı programda, kişisel tüketimin dekriminalize edilme konusunda argüman yapılabileceğini söyleyen Adalet Bakanı Neil Costa, “Portekiz deneyiminin” başarısından söz etmiştir.

Programda, Costa Bey: “Hükümet, uyuşturucu kullanımının cezalarını kaldırarak, gençlerin ve uyuşturucu suçundan mahkum olan pek de genç olmayan kişilerin kazançlı bir şekilde istihdam edilmelerini ve daha mutlu bir yaşam sürmelerini sağlayabilirse yapılması gerekenin bu olduğunu söyleyen ilk kişi ben olacağım” ifadelerini kullandı.

“Uyuşturucu sorunu toplumumuzda geçmekte olan bir saatli bomba. Ciddiye alınmasının zamanı geldi.”

Kendimi Cebelitarık’a hiç bu kadar yakın hissetmemiştim!