Yüksek lisans programımın son altı ayında ilk insan denekli sentetik kannabinoid çalışmasında stajyer olma şansını yakaladım, şu anda bu konu ile ilgili olan tezimi yazmaktayım.

Bununla ilgili, Kıbrıs’a döndüğümden beridir stajımdan bahsettiğim kişilerin bana sıkça sordukları sorulardan bazılarını burada paylaşayım;

Sentetik kannabinoid, Bonzai değil mi?

Bu kadar zararlı bir maddeyi deney adı altında insanlara nasıl verdiniz?

Bu deneyin amacı neydi peki?

Deneye katılacak insan bulabildiniz mi bari?

Sen psikoloji mezunusun, bu senin alanın mı?

Bu sorulara vereceğim cevapların sizlere mantıklı gelmesi için, önce sentetik kannabinoidlerin ne olduğunu ve nasıl ortaya çıktığını kısaca açıklayayım;

Yukarıdaki soruların cevaplarını ise bir sonraki yazımda bulabilirsiniz.

Sentetik kannabinoidler nedir?

Sentetik kannabinoidler, isminden de anlaşılacağı üzere organik kannabinoidin (Ot,esrar,marijuana) laboratuarda sentezlenmiş veya üretilmiş halidir.

Söz konusu sentetik kannabinoidler olduğu zaman, filmi en başına, Tetrahydracannabidinol’un (THC) buluşuna kadar sarmamız gerekmektedir.

Yaklaşık 50 yıl önce, Israil’de yaşamakta olan Raphael Mechoulam’ın hint keneviri ile ilgili yaptığı araştırmalar sonucu Delta-9-tetrahydrocannabinol (Δ9-THC) adlı maddenin hint kenevirinin ana psikoaktif özelliklerinden, yani halk arasındaki söylemiyle “kafa yapan” özelliklerinden sorumlu oldugunu saptaması ile başlıyor.

O yıllarda kenevir yasal olmadığı gibi bu tarz maddelerin araştırılması da pek alışılagelmiş bir durum değildi. Araştırma sırasında Mechoulam’un yolu bu sebeplerden dolayı da bir çok kez polis ile kesişmiştir. Mechoulam’ın başlattığı bu yolda, birçok bilim adamının THC’nin beyin ve vücud üstündeki işleyişini göstermesi ile birlikte kenevir araştırmaları zamanla büyük bir ivme kazanmıştır.

Nerden çıktı bu sentetik kannabinoid?

Tıpkı, Ecstasy ve LSD ve birçok keyif verici madde gibi, sentetik kannabinoidlerin de keşfi akademik araştırmalara borçludur.

Sentetik kannabinoidlerin bulunup geliştirilmesinde önemli bir rol oynayan, John W. Huffman’ın esas amacı beyinde “iştah,bulantı,ruh hali,acı ve iltihap” gibi semptomları düzenleyecek bir madde bulmaktı.

1993’te Huffman adını JWH-018 koyduğu bu maddeyi sentezler ve formülün tarifini veren akademik çalışmalar serisini yayınlar.

Şuan 80’li yaşlarında olan Huffman’a Sentetik kannabinoidler ile ne düşündüğü sorulduğu zaman ise, şu cevabı vermiştir:

“Bulduğum maddenin keyif verici amaç için kullanıldığını duyduğumda bunu komik bulmuştum. Fakat, maddenin yarattığı kötü etkileri duyunca, sanırım birisi Pandora’nın kutusunu açtı diye düşündüm”

Sentetik kannabinoidlerin, organik kannabinoidlerden farkı nedir?

Sentetik kannabinoidler ile ilgili anlamamız gereken ilk şey, sentetik kannabinoidler sadece tek bir maddeden oluşmadığıdır. Sentetik kannabinoid, bir çok farklı maddenin tek bir kategori altında toplanmasıdır.

Sentetik kannabinoidler, insan yapımı kimyasallardan oluşan bir aile gibidir.

Kenevirin illegal olması bilim insanlarını durduramamakla birlikte, uzun uğraşlar sonucu bu bilim insanları beyinde THC gibi işleyen, kimyasal özellik olarak da THC’ye benzeyen bir madde ile çıkagelirler.

Teoride bu maddeyi bir çok farklı yol ile kullanmak mümkündür, fakat üreticiler sentetik kannabinoidi, organik kenevire benzetmek için kurumuş bitki parçalarının üzerine spreyleyerek, ürünlerini olabildiğince geleneksel kenevir tüketimine benzer hale getirmeye çalışmışlardır. Sentetik kannabinoidleri tüketmenin bir çok farklı yolu olsa da bir pazarlama tekniği olarak ürünler çoğunlukla pipo veya nargile ile ya da sigara kağıdına sarılarak tüketilecek şekilde tasarlanmıştır.

Günün sonunda ise, geleneksel kenevir kılığında satılan bu maddelerin içinde ne olduğunu kestirmek zorlaşmış, kenevir ile sentetik kannabinoid’in benzerliği bu noktadan itibaren son bulmuştur.

Sağlık uzmanları , sentetik maddeyi organik olana benzetme amacını güttüğünü düşündüğünden dolayı “Sentetik kenevir” teriminden hoşnut değildirler

Sentetik kannabinoidlerin sağlık üstündeki etkisi nedir?

Günümüzde sentetik kannabinoidlerin tam olarak ne yaptığı internetteki kullanıcı yorumlarından ve ele geçen hastahane raporlarından gelmektedir.

İnternette bulunan yorumlara göre kullanıcılar; geçici psikoz, halüsinasyon, kusma, kan şekerinin yükselmesi, baş ağrısı, aşırı endişe, panik atak ve hipertansiyon olarak geçmekte. Acil servis raporları ise baş ağrısı, halüsinasyon ve kalp çarpıntısından bahsetmekte. Genellikle bu semptomlar 1-2 saatten sonra yok olmakta

Sentetik kannabinoidlerin etkisi her ne kadar normal kenevire benzer gibi duyulsa da, kenevir kullanıcıları, sentetik kannabinoidlerin etkisinin çok daha ağır ve kontrol edilemez olduğunu söylemekte.

Iki madde arasında her ne kadar benzerlik var gibi duyulsa da daha önce insanlar üstünde sentetik kenevir ile ilgili bir çalışma yapılmamıştır.

JWH-018 ile THC’nin fareler üstünde yapılan kimyasal analizler ise ise 50mg`lik bir sentetik kannabinoidin beyinde 200 mglik kenevire (14.8 mg THC) benzer bir etki yarattığını göstermektedir.

Sentetik kannabinoidlerin, keyif verici madde olarak üretimi ne zaman başladı?

2002’ye kadar çeşitli bilimsel araştırmalar için kullanılan bu sentetik maddenin tarifi birden sokak kimyagerlerinin eline geçer.

2004 yılında ilk sentetik kannabinoid piyasaya sürülür. Ilk çıkan sentetik kannabinoidlerden en bilinenleri “K2” ve “Spice”dır, bu maddeler belli başlı yerlerde legal kenevir alternatifi diye adlandırılarak satılır. Bu maddelerdeki aktif kimyasalın ismi JWH-018dir.

Birleşmiş milletler uyuşturucu ve suç ofisinin bildirisine göre, 2008 ve 2009 yıllarına gelindiğinde Huffman’ın formülünü kullanan maddeler Avrupa ve ABD’de hiç olmadığı kadar popülerdir.
Bu popülerliğin arkasına hızlı bir şekilde tam olarak olmasa bile JWH-018 yasaklanır, fakat piyasaya JWH-073 adlı madde sürülür.

Bu madde günümüzde herkesin duyduğu Bonzai maddesinin atası niteliğindedir. Bu sefer paketlerin üstünde “insan tüketimi için değildir” yazsa dahi bu maddeler belirli ülkelerde popülerlik kazanmıştır.

JW-073 kullanımından dolayı ilk ölüm vakası 2010 yılında görülür.

Fakat sokak kimyagerleri hız kesmez, bu sefer piyasaya JWH-081, JWH-122, JWH-210 gibi maddeleri farklı albenili (Boom, cyclone, jamaican gold,pandora’s box vs ) isimler ile piyasaya sürerler ve sentetik kannabinoidler hiç olmadığı bir popülerliğe erişir.

Benzin istasyonları,internet dükkanları, küçük marketler, tütün satıcıları ve benzeri yerler bu maddeden satmaya başlar.

Kıbrıs, Yunanistan ve benzeri ülkelerde bu maddenin kullanımı normal keneviri bile geçer.

Neden mi?

Çünkü yasalarda açık vadır.

Çünkü sentetik kannabinoid daha kolay erişilebilen bir maddedir, bu yüzden daha güvenli olarak görülmüştür.

Çünkü sürekli değişen formülü bu maddenin standard uyuşturucu testlerinde saptanmasını zorlaştırmıştır. Uyuşturucu testlerinde zor saptanması ise sentetik kannabinoidi gençler, askerler ve uyuşturucu testine tabi tutulan insanlar için daha çekici bir hale getirmiştir.

Sentetik kannabinoidlerin ölümcül bir madde olup olmadığı halen daha tartışma konusu iken, kesin olan tek birşey vardır.

Sentetik kannabinoidler, organik kenevirden daha tehlikeli bir maddedir ve bu maddenin sürekli modifiye edilip piyasaya sürülmesi denetlenme ihtimalini azaltıp, tehlikesini arttırmaktadır.

Sentetik kannabinoidlerin ise ortaya çıkmasındaki en büyük sebep ise organik kenevirin yasak olması, ve yasalar tarafından daha tehlikeli bir madde olarak görülmesidir.