Halk arasında bilinen adı ile “Yasal Dalgalar” (legal highs) yasadışı uyuşturucuların moleküler yapısını hafifçe değiştirerek yaratılır. Bunlar kimyasal olarak yeni maddeler olduğundan, ve çoğu daha önce varsayılan maddeler ile moleküler olarak aynı olmamalarından ötürü yasal kalmıştırlar. Yasal dalgalar, maddeleri aklayan ve zararlarını göz ardı eden bir terim olduğu için bu maddelerin bilimsel ve hukuksal terimi “Yeni Psikoaktif Maddeler” (YPM) olmuştur. Geçmişte YPM’lerin bazıları yasal olsa da, bunun sebebi devlet tarafından onaylanmaları değildi, tam aksine hiçbir sağlık/hukuki denetimden geçmemeleriydi, bu yüzden YPM’lerin birçoğu şu an yasadışı madde konumundadır.  YPM’ler kolaylıkla internet üstünden veya birçok Avrupa ülkesinde olan yaşam tarzı (head shop) dükkanlarından temin edilebilmekteydi, 2009 yılına kadar Güney Kıbrısta da bu maddeler bazı bakkallardan kolayca temin edilebilmekteydi, Güney Kıbrıstaki arkadaşlarım bana bu maddelerin kasanın önünde, kimlik bile sormadan satıldığından da bahsetmiştir. Kuzey Kıbrıs’ın da YPM’lerle tanışması da tam olarak bu zamanlarda gerçekleşmiştir, yanılmıyorsam  2006 yılı civarlarında Bonzai, yani sentetik kannabinoid yasadışı bir madde olarak görülmemekteydi ve bu yıllarda bu madde toplumumuza çok zarar vermiştir.  Birçok Avrupa ülkesinde Psikoaktif Maddeler Kanunu, 26 Mayıs 2016’da yürürlüğe girdi ve kullanılması muhtemel bir psikoaktif maddeyi üretmek, tedarik etmek, ithalat yapmak veya ihraç etmek yasaklandı. Fakat bu yasanın da kendi içinde sıkıntıları vardı, çünkü birçok YPM farklı amaçlar için satılmaktadır. Mesela sentetik kenevir, tütsü olarak, Mephedrone gibi maddeler ise banyo tuzu olarak satılmaktadırlar.

Bu maddelerin birçoğunun insanlar üzerindeki etkileri veya diğer maddeler veya alkol ile kullanıldıklarında yaratacağı etkiler hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz. Ambalaj, bir içerik listesi sunsa da bunun gerçekten maddenin içeriği olup olmadığından emin olmak mümkün değildir. Birçok YPM, ‘Clockwork Orange’, ‘Bonzai’, ‘Mary Jane’ gibi şaşalı isimler altında satılmaktadır ve bazı maddeler zehirlenme, acil hastane başvuruları ve bazı durumlarda ise ölümler ile ilişkilendirilmiştirler. Yasal YPM’lerden kaynaklanan ölümler yasadışı maddelere kıyasla daha fazladır (Orsolini et al., 2016) Bu yazımda bu uyuşturucuların sınıflarından, etkilerinden, zararlarından, neden kullanıldıklarından ve kullanımının nasıl engellenebileceğinden bahsedeceğim.

Uyarıcılar (Mephedrone, Naphyrone)

Enerji verici, fiziksel olarak aktif, hızlı düşünen, çok konuşkan ve sevimli hissettirebilmeleri için amfetaminler, Kokain veya Ecstasy’e benzemeleri için moleküler olarak modifiye edilmiştirler.

Riskler: Vücut ısısında aşırı artış, geçici hafıza kaybı, kalp düzensizlikleri, kaygı, panik, kafa karışıklığı ve paranoyaya yol açabilir. Bu madde türü kalbe ve sinir sistemine büyük bir yük bindirebilir. Bağışıklık sistemin zayıflatıp, daha fazla soğuk algınlığı, grip ve boğaz ağrısına sebep olabilirler. Madde kullanımın kesilmesi durumunda kişi kötü hissedebilir.

Yatıştırıcı veya sedatif YPM’ler (GBH / GBL, Metoksetamin)

Bu YPM gurubu Öforik, rahat veya uykulu hissettirebilmeleri için Benzodiazepinlere (Diazepam veya Valium gibi antidepresanlara) benzemeleri için moleküler olarak modifiye edilmiştirler.

Riskler: ruh halinde ani değişimler, risk alma, karartmalar, uzun vadede kullanıldığında bağımlılık, özellikle alkol ve/veya diğer sedatif maddelerle karıştırıldığında koma, ve nadiren de ölüme yol açabilmektedir.​​

Halüsinojenler veya Psikedelik YPM’ler (NBOMe)

Bu YPM grubu LSD, sihirli mantar ve Ketamin gibi etkiler yaratmaları için moleküler olarak modifiye edilmiştirler. Algıda değişiklik yaratırlar ve halüsinasyonlara yol açabilirler (orada bulunmayan şeyleri görmek ve /veya duymak). Mutluluk hali, içtenlik, ‘aydınlanma’ hissi uyandırabilir ve çevreden koparabilirler.

Riskler: Bilinç kaybı, kişinin kendini taşıyamaması veya koruyamaması, fiziksel kazalar ve mesane hasarı.

​​ 

Sentetik kanabinoidler (Bonzai, Spice veya Black Mamba)

(Sentetik kannabinoidler ile ilgili yazdığım detaylı yazım ve stajyer olarak yer aldığım çalışma)

Bu YPM grubu organik kenevir gibi etkiler yaratmaları için moleküler olarak modifiye edilmiştirler. Bunların etkileri benzer esrar zehirlenmeleridir: gevşeme, bilinç değişikliği, disinhibisyon (motor hareketler, içgüdü, duygu, algı mekanizmalarında oluşan harabiyetin) ve öfori.

Riskler: Böbrek hasarı, ajitasyon, havale, koma. Yüksek dozlarda alındığında ciddi veya hatta hayatı tehdit eden zehirlenmelere neden olabilir. Ayrıca, merkezi sinir sistemini etkileyebilir ve nöbetlere, hızlı kalp atışlarına, yüksek tansiyona yol açabilir.

YPM’ler neden kullanılıyor?

2016 yılında Maier ve ekibinin yaptığı Küresel Uyuşturucu Araştırması‘nda 4,500 YPM kullanıcısı ile yapılan anket sonucu, geleneksel medyanın anlatımının aksine YPM’lerin kullanıcılar tarafından daha güvenli olduğunu düşünmelerinden ziyade, yasadışı maddelerle karşılaştırıldığında, ödenilen ücretin karşılığında daha fazla miktarlarda, daha sıkıntısız alışveriş yapılabileceği gösteriliyor. Kullanıcıların sunduğu sebepler önem/ağırlık sırasına göre:

  • Herhangi biri ile temasa girmeden internet üzerinden satın alınabilmeleri
  • Bir dükkandan satın alınabilmeleri
  • Diğer maddelere erişimin olmaması
  • Gram başına düşen ücretin daha ucuz olması
  • Yasal olduklarına inanılması
  • Kanda yapılan madde taramalarında tespit edilememeleri
  • Narkotik köpekleri tarafından saptanamaması
  • Yasadışı maddelerin nasıl temin edilebileceğini bilmeme

Çıkan sonuçlara makro seviyede bakıldığı zaman, bunların uyuşturucu yasalarının bir yansımasından dolayı kaynaklandığı görülebilir. Bir önceki yazımda da bahsettiğim üzere uyuşturucu ile mücadelede yasaklar koymak pek de etkili bir yöntem değildir, zira sonuçlar insanlar istedikleri etkileri olan ve yasal olarak sıkıntı yaşamayacakları bir maddeyi tercih edeceklerini söylüyor.  Raporda, rasyonel uyuşturucu/uyarıcı yasaları bulunan ülkelerde sentetik maddelere ilgi olmadığı gösteriliyor. Listede başı Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik devletleri çekerken; Kanada, Hollanda ve Isveç bu ülkeleri takip ediyor. Portekiz ve Çek Cumhuriyeti ise en düşük oranlara sahip ülkeler arasında yer alıyor.

YPM kullanımının yayılmasını nasıl engelleyebiliriz?

Madde kullanımı ve bağımlılığında esas problem hiçbir zaman madde değildir, kişiyi madde kullanmaya itecek bir sürü sebep bulmak mümkünüdür (Daha önce bu konuya değindiğim yazım). Fakat YPM’lerin kullanılmasındaki en büyük sebep yasal sistemdir. Kullanıcıların hapsedilmesinin rehabilite edici değeri olmadığından da daha önce bahsetmiştim. Raporların ve YPM’lerin bize gösterdiği en net bulgu insanların madde kullanımının engellenemeyeceğidir. Gördüğünüz üzere yasal sıkıntılardan dolayı insanlar YPM’lere yönelmekteler ve YPM’ler çok daha zararlı maddeler olmalarına rağmen bir dönem pek çok kişi tarafından rahatça tüketilmiştirler.

YPM kullanımını azaltmak için bütün uyuşturucuların dekriminalize edilmesi veya yasallaştırılması kullanılacak maddeleri kontrol altına alacak önemli bir adım olsa da, madde istismarına kesin bir çözüm değildir. Çünkü problem çoğunlukla kullanılan maddelerde değil, kullanıcıdadır. Zararlı madde kullanımını engellemenin en etkili yolu eğitim, önleme, tedavi ve rehabilitasyon konusunda harekete geçmektir. Örneğin, zararlı psikoaktif maddelerin kullanımıyla mücadele etmek için toplumları ve bireyleri, özellikle gençleri bilgilendirmeyi amaçlayan kaynaklar geliştirmeliyiz.

(Engindüşün olarak biz de tam olarak bunu yapıyoruz 😊)

Referanslar
Maier, L. J., Barratt, M. J., Ferris, J. A., & Winstock, A. R. (2016). Assessing NPS use trends and related harms using the Global Drug Survey. In NPS conference.

Orsolini, L., Papanti, D., Vecchiotti, R., Valchera, A., Corkery, J., & Schifano, F. (2016). Novel psychoactive substances. European Psychiatry, 33, S59-S60.