Bir önceki yazımızda madde kullanımının seviyelerinden bahsettik. Bu yazıda ise eşzamanlı olarak hem ruh sağlığı, hem de madde kullanım problemleri teşhisini (eştanı/dual diagnosis) inceleyeceğiz.

Eştanı nedir?
Kısaca, eştanı madde kullanım sıkıntısı ve başka bir ruh sağlığı sıkıntısından klinik tanı konması durumudur. Örneklendirecek olursak, kişi hem klinik depresyon, hem de klinik alkol bağımlılığı kriterlerine uyuyorsa, bu bir eştanıdır. Avrupa’da, psikiyatrik bozuklukların madde kullanım bozukluklarına eşlik etmesinin yaygınlığı ve bunun tedavi edilmesi, uyuşturucu politikasında önemli bir yer kaplamaktadır.

Psikiyatrik eştanı’yı tanımlamak zordur, çünkü madde bağımlılığının akut veya kronik etkileri diğer birçok ruh sağlığı bozukluğunun belirtileriyle benzerlik gösterebilir. Ayrıca, bir ruh sağlığı bozukluğunun madde kullanımı üzerinde olumsuz bir etkisi olabilir (örneğin; madde kullanımına başlamayı hızlandırmak, madde kullanım seviyelerini arttırmak, riskli madde kullanım şekilleri vb.).

Her ne kadar ikna edici kanıtlar, çeşitli ruh sağlığı sıkıntıları ve madde kullanım bozuklukları arasındaki güçlü ilişkiyi desteklese de, bu ilişkinin doğası, belirli bir bozukluğa (örneğin depresyon, psikoz, travma sonrası stres bozukluğu) ve söz konusu maddeye (örn. kenevir, opioidler, uyarıcılar) göre değişkenlik gösterebilir.

Eştanıya giden yollar…

  1. Madde kullanım bozukluğu ve ruh sağlığı sıkıntıları birbirinden tamamen bağımsız iki durum olarak gelişebilir.

Bu durumda, kombinasyon tek başına veya birden fazla koşul riskini etkileyen aynı eğilimi yaratan faktörlerin (ör. Stres, kişilik, çocukluk ortamı, genetik etkiler) bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Yani, madde kullanım bozuklukları ve diğer psikiyatrik bozukluklar, önceden var olan nörobiyolojik anormalliklerin farklı semptomatik ifadelerini temsil etmektedir (Brady ve Sinha, 2005).

  • Psikiyatrik rahatsızlık, madde kullanımı için risk faktörü oluşturabilir.

Bu senaryoda, farklı durumlar düşünülebilir. ‘Kendi kendini ilaçla tedavi etme (self-medication) hipotezinde’ (Khantzian, 1987), madde kullanım bozukluğu, hastanın ruh sağlığı bozukluğu ile ilişkili problemlerle başa çıkma girişimleri sonucunda gelişir (örn. Sosyal fobi, travma sonrası stres bozukluğu, psikoz). Bu durumda, madde kullanım bozukluğu uzun vadeli bir sorun haline gelebilir ya da önceden var olan ruh sağlığı bozukluğu uygun şekilde tedavi edildiğinde aşırı alkol ve/veya diğer maddelerin kullanımını azaltabilir (Bizzarri et al., 2009).

  • Madde kullanım sorunları, psikiyatrik bir hastalığın gelişimini tetikleyebilir, böylece ek bozukluk daha sonra bağımsız şekilde de devam edebilir.

Aşırı miktarda alkol tüketen veya yüksek dozajlı yatıştırıcı ilaç kullanan kişilerin psikolojik/psikiyatrik sıkıntıları görülmektedir. Madde kullanım bozukluğundan doğan psikiyatrik şikayetler arasında en çok bilinen rahatsızlıklar anksiyete, panik atak ve psikozdur.

  • Madde kullanımının veya yoksunluğunun sonucu olarak geçici psikiyatrik rahatsızlıklar yaşanabilir. 

Bu başlık kendini yeterince anlatsa da buna verilebilecek en güzel örnek, geçtiğimiz yıl internette sık sık karşılaştığımız “flakka öcü zombileri” olabilir. Hatırlarsanız, flakka kullanan kişiler adeta “zombiymişcesine” hareketler sergiliyordu. Başka bir örnek ise eroin veya crack gibi sert maddeleri bırakmaya çalışan kişinin yaşadığı anksiyete, depresyon ve panik atak sorunları olabilir.

Bu arada alkol kaynaklı psikoz diye bir gerçek de var…

Bu yazının serisinin bir sonraki bölümünde ise eştanının belirgin kombinasyonlarından bahsedeceğiz. Mesela, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ile madde kullanım bozuklukları nasıl tarif ve tedavi edilebilir?

Yukarıda görmüş olduğunuz tanımlar, direkt olarak sizleri yönlendirmek amaçlı değil, pratisyenler içindir. Bu noktada size düşen görev ise, eğer çevrenizdeki bir arkadaşınız ya da yakınınız vesaire için bu bilgileri kullanabilirsiniz. Nasıl kullanabilirsiniz? Yakınınızda bulunan kişinin psikoloğuna yahut psikiyatrına gözlemlediğiniz şeyleri aktarabilirsiniz.

Engindüşünmeye devam!

Kaynakça

Bizzarri, J. V., Rucci, P., Sbrana, A., Miniati, M., Raimondi, F., Ravani, L., … & Gonnelli, C. (2009). Substance use in severe mental illness: self-medication and vulnerability factors. Psychiatry research, 165(1-2), 88-95.

Brady, K. T., & Sinha, R. (2005). Co-occurring mental and substance use disorders: the neurobiological effects of chronic stress. American Journal of Psychiatry, 162(8), 1483-1493.

Khantzian, E. J. (1987). The self-medication hypothesis of addictive disorders: focus on heroin and cocaine dependence. In The cocaine crisis (pp. 65-74). Springer, Boston, MA.